Horus, eski Mısır mitolojisinde önemli bir tanrıdır. Genellikle bir şahin veya şahin başlı bir adam olarak görülen Horus, Mısır mitinde büyük bir öneme sahiptir. Eski Mısır'ın ulusal tanrısı olarak rolü çok geniş, çok yönlü ve Mısır kültürünün dokusuyla derinden iç içe geçmiştir.
Horus'a yakından bağlı sembollerden biri Horus'un Gözü veya sol wedjat gözüdür. Bu amblem şifa, koruma ve kraliyet gücünün ağırlığını taşıyordu. Mısır sanatında ve eserlerinde sıkça rastlanan bir semboldü ve tanrının yaygınlığının bir işaretiydi.
Mısır mitolojisinde sadece bir Horus değil, birkaç çeşit Horus vardır. Bunlar arasında Yaşlı Horus, Genç Horus, Ufuktaki Horus ve Behdet'in Horus'u sayılabilir. Horus'un her bir versiyonunun kendine has özellikleri, rolleri ve geçmiş hikayeleri vardır ve bunlar genellikle Mısır tarihinin farklı bölgelerinde ve dönemlerinde benimsenen çeşitli inançları yansıtır.
Yaşlı Horus, yeryüzü tanrısı Geb ile gökyüzü tanrıçası Nut'un birleşmesinden doğan orijinal beş tanrıdan biriydi. Genç Horus ise, kocası Osiris'in öz kardeşi Set tarafından öldürülmesinin ardından İsis tarafından gebe bırakılan bir büyü ürünüydü.
Horus'un bu farklı biçimlerinin rolleri zengin ve çeşitlidir. Set ile olan çatışmasından firavunların koruyucusu rolüne kadar, Horus'un her bir yönü eski Mısır kültürünü anlamak için eşsiz bir fırsat sunmaktadır.
Set'in Rakibi Horus: Tanrılar Çarpıştığında
Horus ve Set'in hikâyesi eski Mısır mitolojisindeki en dramatik hikâyelerden biridir. Her şey Mısır tahtı için yapılan sert bir kan davasıyla başlar. Horus'un babası Osiris'i öldüren Set, kendisini Horus ile anlaşmazlık içinde bulmuştur. Bu çatışma, Horus'un karmaşık karakterini ortaya çıkaran bir dizi deneme ve sıkıntı için zemin hazırladı.
Horus ve Set arasındaki mücadele tek bir dövüşle sınırlı değildi. Her biri bir öncekinden daha yaratıcı ve zorlu olan bir dizi sınavı içeriyordu. Su aygırlarına dönüşerek, kimin daha uzun süre dayanabileceğini görmek için kendilerini suyun altına daldırdılar. Taştan ve tahtadan yapılmış teknelerde yarıştılar, her biri diğerini geçmeye çalıştı.
Bu kan davası daha şiddetli bir hal de aldı. Savaşlarından birinde Set, uyurken Horus'un gözbebeklerini çıkardı. Horus, bir güreş müsabakasında Set'in testislerini kopararak misilleme yaptı. Rekabetleri sadece fiziksel değildi, aynı zamanda kurnazca hileler de içeriyordu. Örneğin, Set bir keresinde kadın kılığına girip Horus'u baştan çıkarmış, Horus ise Set'i menisiyle süslenmiş marul yemesi için kandırmıştır!
Sonunda Horus galip gelmiş, babasının intikamını almış ve tahta çıkmıştır. Yine de savaş ona zarar verdi. Sol gözü hasar gördü ve bir başka önemli tanrı olan Hathor tarafından iyileştirilmesi gerekti. Bu olay, restorasyon ve korumanın sembolü olan Horus'un Gözü'nü doğurdu.
Horus'un Set'e karşı kazandığı zafer onu ölümden sonra diriliş ve yaşamla ilişkilendirilen bir tanrı haline getirmiştir. Bu nedenle, bazen öbür dünyada ruhlara rehberlik etme ve onları korumada rol oynamıştır.
Horus ve Set arasındaki mücadele Yukarı ve Aşağı Mısır arasındaki mücadelenin yanı sıra bilinç/bilinçaltı, düzen/kaos, ışık/karanlık, yaşam/ölüm gibi daha soyut kavramları da sembolize edebilir.